Moskova

Moskova

16 Nisan 2018 Pazartesi

Hürrem Sultan'ın kökeniyle ilgili tartışmalar neden anlamsız?





Slav ve Avrupa edebiyatında Roksolana adıyla tanınan, Osmanlı İmparatorluğu'nun onuncu padişahı ve 89. İslam Halifesi I. Süleyman'ın nikâhlı eşi Hürrem Sultan, 460 yıl önce 52 yaşında öldü.

Sonraki birkaç yüzyıl içinde Hürrem Sultan’la ilgili çok sayıda efsane çıktı, Rus, Ukraynalı ve Polonyalı tarihçilerin arasında Roksolana’nın kökeni ile ilgili tartışmalar hala sürüyor. Russia Today (RT), Roksolana’nın kökeni ve Osmanlı İmparatorluğu’nun politikalarına etkisi ile ilgili yaptığı araştırmayı okurlarına sundu.

Hürrem Sultan’ın 15 Nisan 1558’de öldüğü kabul ediliyor. Ölümünün nedeni kimi tarihçiler tarafından zehirlenme, kimileri tarafındansa ciddi bir hastalık olarak gösteriliyor. Doğumuyla ilgili bilinenlerse daha da az.

SULTANIN EN GÖZDE KADINI

Roksolana’dan ilk kez 1517-1520 döneminde bahsediliyor. Doğduğu kabul edilen Doğu Avrupa’dan 14 yaşındayken Tatar akıncılar tarafından kaçırıldığı, Kırım Hanı'nın himayesine girip daha sonra Osmanlı sarayına satıldığı tahmin ediliyor. 15 yaşındayken Osmanlı topraklara gelen Roksolana, İslam’ı kabul etti ve adı Hürrem (Güler yüzlü, neşeli) olarak değişti.

KISKANÇLIK OKLARI

Hürrem Sultan, sarayda özel bir eğitim gördü. Zekâsı ve becerisi ile padişahın dikkatini çekmeyi bildi. Harem kadınları ve saray ileri gelenleri arasında kendine yer edindi, fakat Kanuni’nin o zamanki eşi Mahidevran Sultan’ın kıskançlık oklarını üzerine çekti.

İki kadın arasındaki rekabet kavgayla bitti, Mahidevran Hürrem’in yüzünü tırnakladı. Bu sahne Venedik Elçisi Bernardo Navagero’nun raporlarında yer alıyor. O olayda Kanuni, Hürrem’den yana oldu ve zamanla Hürrem Sultan her bakımdan Mahidevran Sultan'ın önüne geçti. Bu olaydan sonra gözden düşen Mahidevran Sultan, 1533'te Manisa Valiliği'ne atanan oğlu veliaht Şehzade Mustafa'nın yanına gönderildi ve Hürrem Sultan, onun yerini aldı.

İBRAHİM PAŞA'YI HÜRREM Mİ BOĞDURDU?

Sadrazam Pargalı Damat İbrahim Paşa, Hürrem Sultan'ın şehzadelerinden birisi yerine Şehzade Mustafa'yı hükümdarlığa aday gösterenlerin arasındaydı. İbrahim Paşa'nın Irakeyn Seferi'nden dönüşte saraya davet edilip 14 Mart 1536 gecesi dairesinde uyurken boğdurulması, Hürrem Sultan için önemli bir engelin ortadan kaldırılmasını sağladı. Çocukluğundan beri Kanuni'nin yakın arkadaşı ve danışmanı olan İbrahim Paşa'nın gözden düşürülüp boğdurulmasında Hürrem Sultan'ın rolü olduğu söylenir.

Kanuni’nin annesinin ölümünden sonra Hürrem sarayın en ileri gelen kadını oldu. 1530’lu yılların ortalarında Hürrem Sultan, sultanların köle kızlarla evlenmesine izin vermeyen geleneklere aykırı bir şekilde Süleyman'ın resmi eşi oldu ve Osmanlı hükümdarlarının en sevdiği eşleri ve cariyelerine verdiği Haseki soyluluk unvanına sahip oldu.

DİPLOMATLARI KABUL EDİP YABANCI HÜKÜMDARLARLA YAZIŞMA İŞLERİNİ YÜRÜTEN HÜRREM SULTAN

Politika da dâhil olmak üzere Hürrem’in nasihatlarına her zaman kulak veren Kanuni Sultan Süleyman’ın zamanının çoğunu seferlerde geçirirken, Hürrem Sultan diplomatları kabul edip yabancı hükümdarlarla yazışma işlerini yürütüyordu.

Kanuni'den sonra veliaht Şehzade Mustafa'nın tahta çıkacağından korkan Hürrem Sultan, Şehzade Mustafa'yı babasının gözünden düşürmek için kızı ve damadı Rüstem Paşa yardımı ile komplo kurdu. 1553’te Rüstem Paşa Şehzade Mustafa'yı gizlice Kanuni’nin yanına çağırdı, Sultan Süleyman’a ise oğlunun kendisini öldürüp yerini almak için geldiğini söyledi. Sonuçta Şehzade Mustafa ve 7 yaşındaki oğlu Mehmet, Kanuni’nin emriyle idam edildi.

HÜRREM SULTAN'IN ÇOCUKLARININ AKIBETİ

Hürrem Sultan’ın çocuklarının tahta giden yolu artık serbestti. Fakat Hürrem’in en büyük oğlu Mehmed Şehzade tahta çıkamadan öldü. Şehzade Cihangir Sultan, Şehzade Mustafa Sultan'ın boğduruluşuna olan üzüntüsünden kalp krizinden öldü. Şehzade Beyazıd Kanuni Sultan Süleyman'a olan isyanından sonra İran'a sığındı ve İran Şah'ı kendisini zindana attırdı, zindanda öldürüldü.

Hürrem Sultan, son Şehzade 2. Selim’in de tahta çıkmasını görmeden, sonuna kadar aydınlanamayan koşullarda 1558’de öldü. Şaraba olan düşkünlüğü nedeniyle ‘Sarhoş’ lakabı takılan Şehzade 2. Selim, 1556’da tahta geçti.

ROKSOLANA RUS KÖKENLİ Mİ?

Bugün edebiyat ve sinema eserlerinde Hürrem Sultan’ın nereli olduğu konusunda birçok hikâye var. Örneğin Kievli tarihçiler, Roksolana’nın Ukraynalı olduğunu savunuyor. Ancak bu bakış açısını kesinlikle güvenilir olarak adlandırmak mümkün değil. RT’ye konuşan Saint Petersburg Devlet Üniversitesi’nden tarih uzmanı Aleksandra Jeveleva, “Hürrem’in kökeni ile ilgili tartışmalar hala sürüyor. Bundan kesin bir sonucun çıkmasını beklemek yanlış olur. Roksolana’nın gençliği hakkındaki hikâyelerin tümü kurgu” ifadelerini kullandı.

Jeveleva, modern bilimsel tartışmalarda doğum yeri ve kökeni hakkında güvenilir kaynak olmadığı için Hürrem’in kâh Rus, kâh Ukraynalı kâh Polonyalı olarak gösterildiğine dikkat çekti. Hürrem’in çağdaşları ise, özellikle de Pietro Bragadin ve Bernardo Navagero, kendisinin Rus olduğunu söylüyordu. Roksolana ismini ilk olarak, Hürrem’in Ortaçağ Avrupası’nda doğu Slav kökenli milletlerin yaşadığı Roksolanya topraklarından geldiğini söyleyerek Flemenk diplomat Ogier Ghislain de Busbecq kullandı.

19. yüzyılda Polonyalı şair Maurycy Goslawski, Hürrem’in Ukrayna'nın güneybatı ve orta batısını kapsayan tarihi bölge Podolya’nın Chemeritsy kasabasında doğduğunu ileri sürdü. Edebiyatçılara dayanarak Polonyalılar Hürrem’e Aleksandra, Ukraynalılar ise Anastasiya Lisovskaya adını koydu, ancak bu tezlerin hiçbirinin bilimsel kanıtı bulunmuyor.

Roksolana’yı Ukraynalı olarak tanıtan çağdaş Ukraynalı milliyetçiler de hataya düşüyor, zira Avrupalı diplomatların Hürrem’den söz ettiği 16.-17. yüzyıllarda Ukrayna halkı henüz var olmamıştı.

HÜRREM’İN TARİHTEKİ ROLÜ

Türkoloji uzmanı Yevgeniy Bahrevskiy, RT’ye verdiği mülakatta, “Hürrem’in Türkiye tarihinde önemli bir rolü olmadı” diye konuştu. Roksolana’nın güçlü hükümdar Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi ve yardımcısı olduğu için sıra dışı kişiliğinden şüphe edilemeyeceğini belirten Bahrevskiy, ancak Hürrem’in bağımsız hareket eden bir devlet büyüğü olarak kabul edilemeyeceğini vurguladı. Rus uzman, “Haremlerde politika daha geç dönemlerde yapılmaya başlandı” diye konuştu.

Diğer yandan Jeveleva, Hürem'in Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihinde, padişahların eş ve annelerinin Türkiye'de devlet işlerine etki göstermeye başladıkları zamanlara damga vurduğunu savundu. Uzmana göre Roksolana’nın adıyla bağlantılı olan tek reformsa, Kanuni’nin bir cariye ile evlenmiş olması.

'HÜRREM KENDİ KÖKENİNİ TAMAMEN REDDETTİ'

Bugünkü kurgu eserlerde Kanuni’nin ve varislerinin Hürrem Sultan’ın etkisiyle doğu Slavlara daha iyi davranmaya başladıklarına dair iddialar bulunabiliyor. Fakat uzmanlar bu tür iddialara şüpheyle yaklaşıyor. Jeveleva’ya göre Hürrem kendi kökenini tamamen reddetti.

RT’ye konuşan Rusya Halkların Dostluğu Üniversitesi Stratejik Araştırmalar ve Tahminler Enstitüsü Koordinatörü Dmitriy Yegorçenkov ise, “Hurrem'in bütün varlığı mit ve efsanelerle çevrili” ifadelerini kullandı. Şu anda o zamanlar Hürrem Sultan’ın saraya etkisinin ne derece güçlü olduğunun belirlenmesinin imkânsız olduğunu söyleyen Yegorçenkov, Roksolana ile ilgili hikâyenin, Osmanlı İmparatorluğu’nun şu anda kabul edildiğinden daha demokratik bir yapıya sahip olduğunu kanıtladığını vurguladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder