Moskova

Moskova

5 Ocak 2018 Cuma

Ruslara özgü 5 kilo verme yöntemi






Rusya’da geçmişte zayıf olmak sağlıksızlık olarak addediliyor ve tombul olunması gerektiği düşünülüyordu. 

Sözgelimi Çariçe 1. Katerina, Çar Büyük Petro ile evlenmeden önce kilo almaya zorlanmıştı. 

Rus Misafirlere türlü yiyeceklerden bolca ikram edilen Rus yemekleri ünlüydü. 

Yine de Rusya’da kilo almamak için çok eskilerden kalma yöntemler var.

Köy diyeti: Sürekli çalışan ve gıda yetersizliği çeken köylüler arasında zayıflık sıradan bir durumdu. Baharda tüm vakitlerini tarlada geçiriyor, gece gündüz çalışıyorlardı. Yanlarına da sıcaktan bozulmasın diye biraz ekmek ve ekşi sütten başka bir şey almıyorlardı.

Kvas, Rus köylülerinin yanlarında götürdükleri ve en sevdiği içeceklerden biriydi. Karınlarını ise lahana, turp, kuzukulağı, yemiş ve mantarlar gibi ormanda ve tarlada yetişen, çok düşük kalorili şeylerle doyuruyorlardı. Köylüler tatlı yiyemiyordu, zira şeker çok pahalıydı. Bal da yalnızca bayramlarda veya ilaç olarak kullanılıyordu. Reçel de pek sık görülmüyordu.

Ortodoks oruçları: Ortodoks gelenekleri de kilo almayı önlüyordu. Kilisede çarşamba ve cuma günleri oruç günleriydi. Bu günlerde yumurta, süt ürünleri tüketilmiyor, daha az yemek yemeye dikkat ediliyordu. Ayrıca Ortodoks geleneklerince yıl içinde Büyük Perhiz, Noel orucu, Havarilerin yortusu, Meryem Ana orucu olmak üzere uzun süre oruç tutulan dört dönem var. Bu oruç dönemlerinde hayvansal protein ve sebze yağı tüketimine izin verilmiyor.

Buhar banyosu: Devrim öncesi Rusya’sında kilo almayı önlemek ve birçok hastalıkla mücadelenin başlıca yöntemleri arasında buhar banyosu yer alıyordu. Cumartesi günleri banyo günüydü. Su ve buharın kirin yanı sıra kötü düşünceler ve günahlardan arındırdığına inanılıyordu. Modern fizyologlara göre, yüksek sıcaklığın vücuttaki fazla suyun atılmasına ve metabolizmanın hızlanmasına neden oluyor. Geçmişte buhar banyosu kilo vermek amaçlı kullanılmasa da, günümüzde bu önemli bir yöntem.


Çar diyeti: Sıradan insanların aksine Rus elitleri istedikleri her yiyeceği satın alabiliyordu, tek düşünmeleri gerekense gereğinden fazla yemek yememekti. Sözgelimi Çar Büyük Petro yakışıklı ve beslenmesine dikkat eden biri olarak biliniyor. Büyük Petro istediği her şeye vakit bulabilmek için sabahları 5:00’te kalkıp hızlıca kahvaltısını yapıyordu. Öğle yemeğini de öğleden önce bitiriyordu. Menüsünde de genellikle şi isimli bir lahana çorbası, kırmızı veya beyaz et, jambon veya peynir vardı. Büyük Petro saray bahçelerinden toplanan meyveleri de seviyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder