Moskova

Moskova

13 Mart 2017 Pazartesi

Göçebe sözcükler: Lale-Sarık-Tulband-Tulpan-Turban-Türban


Sözcüklerin izini sürmek, tarihe de ışık tutuyor. 

Sözcükler de ilden ile, memleketten memlekete göç ediyorlar; bazen de değişime uğrayarak yaşamlarını sürdürüyorlar. Bu arada ilginç olaylar ortaya çıkıyor. Başka anlamlarla geldikleri yere geri dönüyorlar.

Malum bugün Hollanda’nın simgesi olan lalenin menşei Osmanlıdır.

Efendim, bir rivayete göre 1400'lü yıllarda, Avrupalı bir gezgin, İstanbul'da yolda sarığına lale takmış bir adama rastlamış, işaret ederek başındakini sormuş. O da “turban” diye yanıtlamış; ama aslında gezginin öğrenmek istediği sarığa iliştirilmiş çiçeğin adı imiş. Adam ise gezginin sarığını sorduğunu zannetmiş.

Böyle bir yanlış anlaşmayla, güya “lale” çiçeğinin adı birçok Avrupa diline “tulpan” olarak girer.

Bizim “lale”ye Felemenkçe “tulpen”, İngilizce “tulip”, Almanca “tulpen”, Fransızca tulipes, Rusça “tyulpan (Тюльпан)” diyorlar.

Azerbeycan dilindeyse laleye “Lalə (Tulipan)” gülü denmekte.

Lalenin anavatanı Pamir, Hindukuş ve Tanrı dağları. Türkler göçleri esnasında bu bitkinin soğanlarını Anadolu'ya getirmişler. 1500'lü yıllarda Avrupa'ya Anadolu'dan giden lale özellikle Hollanda'da Osmanlı’da olduğundan daha çok yaygın olmuş.

Belki bu hikaye doğru, belki de değil, ama ilginç ve dinlemesi hoşa gidiyor.

***

Hikayemizdeki adamın başındaki sarık (“Sarmak”tan geliyor). Öz Türkçe “saruk” diye başlığa sarılan beze deniliyor.

Bu bez tülbent. Yani sarık tülbentten yapılıyor! Tülbent, ince ve seyrek dokunmuş, hafif ve yumuşak pamuklu bez. Genellikle doğrudan başa veya fes, kavuk gibi bir başlığın üzerine sarılan kumaş baş örtüsü.

Sih ve müslüman toplumlarında, genellikle Asya ülkelerinde yaygındır. Sarık Türklerde halk arasında yaygınlaşmamıştır. Osmanlı Devleti zamanında Osmanlı sultanları ve din büyükleri tarafından takılırdı. Osmanlı padişahları da başlangıçtan 2. Mahmut dönemine kadar sarık takmışlardır.

Bu kelimenin kökeniyse Farsça “dulband” sözcüğü. Avrupa dillerine de buradan geçmiş. Pek çok Avrupa dilinde “turban” olarak anılır. 

Bizim “sarık”a  Felemenkçe “tulband”,  Fransızca “turban”, İngilizce “turban”, Rusça “Tyurban (Тюрбан)” denilir.

***

Rivayete göre hikayemizdeki Avrupalı gezginin dikkatini çeken iki nesne, “sarık” ve üzerindeki “lale” Felemenkçede benzer birer sözcükte anlam kazanmışlardır.

Hollandalıların konuştukları dillerden biri olan Felemenkçede lale “tulpen”, sarık ise “tulband” olarak sözcük dağarcıklarına girmiştir.

Ve işte bu çok ilginç: Fransızcadan Türkçeye geçen “türban” kelimesi ise yenilerde Türkçede kadın başörtüsü anlamında kullanılmaya başlandı.

Görünüşe göre Türkçede “tülbent” olarak geçen kelime, Avrupa’ya yaptığı yolculuğun, uzun bir serüvenin ardından Fransızcadan Türkçeye “türban” olarak geri dönüyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder